Çocuk gelişimi bir bütündür. Fiziksel gelişim, zihinsel gelişim, cinsel gelişim ve sosyal gelişim bu bölünmez bütünün parçalarıdır. Çocuklarımızın bir gelişim döneminde ortaya çıkan sorun veya aksaklıklar diğer gelişim alanlarını da etkilemektedir. Ancak özellikle ülkemizde çocukların cinsel gelişimi göz ardı edilebilmektedir.
Cinsel gelişim doğumla itibaren başlamaktadır. Çocuğun erken dönemde bakıcısıyla kurduğu güvenli ilişki, sevgi görmesi, ihtiyacı olan bakımın karşılanması ve benzeri süreçler sağlıklı cinsel gelişimin önemli basamaklarıdır. Yani cinsel gelişim yalnızda fiziksel faktörleri değil sosyal ve psikolojik faktörleri de içermektedir.
Erken çocukluk dönemi cinsel gelişimin kritik evrelerinden birini oluşturmaktadır. Bu dönem ortalama 0-7 yaş arasını ifade eder. Erken çocukluk dönemi çocuğun çevresinden en fazla etkilendiği dönemdir. Çocuklar doğumdan itibaren vücutlarını ve çevreyi keşfetmeye başlarlar. Çevresel uyaranlara son derece açık olan çocuk zamanla gördüklerini taklit ederek kendi kimliğini ve davranışlarını şekillendirir. Anne ve babayla özdeşim kurarak cinsel kimliğini farkeder ve kadın ya da erkek kimliğine uygun rolleri benimsemeye ve bu rollere uygun davranmaya başlar.
Erken çocukluk döneminde çocuklar başka insanların bedenleri, beden parçalarının isimleri ve işlevleri hakkında merak duyabilirler. Başkalarının vücuduna dokunmak, yetişkinleri özel alanlarında izlemek, çıplak olmak isteme, genital bölgeleri gösterme gibi davranışlar bu dönemde sıklıkla görülebilir. Başkalarını gözlemleyerek ya da kendi cinsel organına dokunarak (mastürbasyon) vücutlarını keşfetmeye çalışırlar. Yaşıtlarıyla oynadıkları oyunlarda yetişkinlerden gördükleri kadın-erkek davranışlarını taklit edebilir, birbirlerini öpebilir, el ele tutuşabilirler. Ayrıca cinsel gelişimle ilgili konulara merak duyar ve sorular sorabilirler.
Çocukluk döneminde cinsel davranışların bir kısmı toplum tarafından kabul gören, yaş düzeyinden beklenen davranışlarken, bazıları özel ilgi ve profesyonel destek gerektiren davranışlar olabilir. Öncelikle;
Aşağılayıcı, yargılayıcı ve ayıplayıcı tavır sergilemeyin. Bu tavırlar çocuğun cinselliği farklı kodlamasına, anlamlandırmaya çalıştığı cinselliğin daha fazla karmaşık hale gelmesine ve gelecek yaşamında çeşitli sorunlara neden olabilir.
Çocuğunuzu cezalandırmayın. Ona zaman tanıyın. Cinselliğe yönelik yoğun ilgi çoğunlukla 4 yaş civarında başlayıp 6 yaş itibariyle azalmaktadır.
Sakin olun. Bu davranışların çocuğun gelişiminin önemli bir parçası olduğunu unutmayın. Bazen tanımlanan sınırların ötesinde cinselliğe ilgi gösteren çocuklarda altta yatan farklı sosyal, psikolojik, tıbbi problemler olabileceği için bir uzmana danışın.
Fatma ÇALIŞANDEMİR ve ark. (2008). Çocukların Cinsel Eğitimi: Geçmişten Günümüze Bir Bakış, Eğitim ve Bilim Dergisi.
Gülseren GÜNÇE, Cinsel Eğitim
Necla TUZCUOĞLU, Semai TUZCUOĞLU, (1996). Çocuğun cinsel eğitiminde ailelerin karşılaştıkları güçlükler. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi.
Özgül ÖNDER DEMİRBAŞ, Okul öncesi kurumlarda çalışan çocuk gelişimcilerin sınıftaki çocuklarda gözledikleri cinsel davranışlar ve bunlara verdikleri tepkilerin incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Ankara.